22 Ağustos 1994’te Kaliforniya’nın Santa Cruz şehrindeki küçük bir Pizza Hut şubesi, tarihe geçen bir yeniliğe imza attı. “PizzaNet” adı verilen basit bir web sitesi üzerinden müşteriler ilk kez internetten pizza siparişi verebildi. O dönem için internet henüz yeni yayılıyordu ve çoğu insan için bilgisayar başından yemek siparişi vermek hayal bile edilemeyecek kadar sıra dışıydı. Ancak bu cesur adım, günümüzde alıştığımız online sipariş sistemlerinin öncüsü oldu.
PizzaNet’in arayüzü bugünün gözünden bakıldığında oldukça basitti. Birkaç satırlık HTML formu, kullanıcıdan isim, adres ve telefon bilgisi alıyor; pizza boyutu ve malzeme seçimi yapmasına izin veriyordu. Ödeme sistemi henüz çevrimiçi değildi, müşteri pizzayı kapıda nakit ya da kartla ödüyordu. Yine de, o dönemin teknik kısıtlamaları düşünüldüğünde bu fikir devrim niteliğindeydi. İnternetin sadece haber okumak ya da e-posta göndermek için kullanıldığı bir çağda, gerçek bir ürünün bilgisayar üzerinden sipariş edilebilmesi tüm dünyada dikkat çekti.
Bu girişim, sadece Pizza Hut için değil, e-ticaretin geleceği açısından da çok şey ifade ediyordu. İnsanlara “internetten alışveriş yapılabilir” fikrini ilk kez deneyimleten projelerden biri oldu. Sonraki yıllarda Domino’s gibi rakip zincirler, perakende markaları ve teknoloji girişimleri kendi sistemlerini geliştirdi. Amazon’un aynı yıl faaliyete başlamış olması da, 1994’ün aslında dijital ticaretin dönüm noktalarından biri olduğunu gösteriyor.
Bugün mobil uygulamalardan tek tuşla sipariş verip dakikalar içinde teslim alabiliyoruz. Fakat bu kolaylığın temeli, 90’ların ortasında PizzaNet ile atıldı. Basit ama vizyoner bir adım, milyarlarca dolarlık e-ticaret sektörünün kapılarını araladı. İnternetten pizza siparişi vermek artık sıradan görünüyor olabilir; ama PizzaNet, o günlerde geleceğin bugüne dönüşmesini sağlayan ilk kıvılcımlardan biriydi.